30 Aralık 2010

Bu hayatın seni unutmadıkça tadı yok!



Bazen kendimi tanımıyorum.Herşeye neden aramaktan bıktım sanırım .Düşüncelerim buz misali donmuş sözcüklere dökemiyorum.Sabah kalkıp okula gitmek yerine yorganımın altında saatlerce hiç kıpırdamadan uyuyabilirim.Bir insanın beynini nasıl böylesine ele geçirir ki başka bir insan?Onunla karşılatığımda içimde kapanmaya çalışan derin yaralarım vardı.
İçime doğmuştu karşılaşma  ihtimali.Gitmemeliydim,görmemeliydim,bakmamalıydım gözlerine,heycanlanmamalıydım,miğdemin bulantısı baş dönmesi etkisini yaratmamalıydı bende.Karşı koyamadım engel olamadım kendime.Sen nasıl bir insansın  uzağımdayken bile acı çektiriyorsun.Seni sevdiğim için mi bu kadar ceza?Eğer öyleyse fazlasıyla çekiyorum.Artık seni anlatmak için ne bir yazı ne bir şiir nede bir mektup yazabilirim.Sözlerim tükendi seni farklı sözlerle ama aynı kapılara çıkan anlamlarla anlatmaktan bıktım.Biliyormusun çok özledim seni.Şimdi kalka bilirim yatağım soğudu çünkü.Seninle el ele başlayan rüyalarım bu günde ayrılıkla son buldu.Evet sevgilim bu hayatın seni unutmadıkça tadı yok.         

Hapsoldum bu şehre...

Resim yazısı ekle

Valizimi alıp içine işime yaramayan ne varsa alıp gitmek istiyorum buralardan.Nereye gittiğimin hiç bir önemi olmadan,anlamsız bakışlar arasında kaybolmadan,kimse kimsenin umrunda olmadığı,aşk kelimesinden çok uzak,iliklerime kadar üşüyüp yanımda keşke o olsaydı diye söyleneceğimi düşünmeden gitmek..Başkaları ne düşünür düşüncesiyle hapsoldum bu şehre.Kaçıp da kurtaramadım elimi eteğimi.Kapana sıkışmış fare gibi sesim çıkmadan öylece sustum.

Yaptığım doğru veya yanlış kimin umrunda?Kimene benim yaptığım yanlışlardan bu güne kadar yaptıklarımı görüp beni uyarmayan insanlar neden bir yerlere kaçtığım zaman iki dakika da nasihat girl olur ki?Kimsenin uyarılarına ihiyacım yok sadece yanlış zamanda söylenen nasihatlardan bıktım.Tıpkı sabah kalkıp tüm işini ışık hızı yapıp saatini hiç şaşmayan öğlen on iki kahvesini bahane ederek koca karıların bir araya gelip mahalle dedikodularını yapmasına benziyor..İşin aslı anlatılanlar gerçek ama abartmak söz konusu ben o kadar yanlış yaptım göz göre göre sustular.Şimdi kaçıncamı aaaaa duydun mu duydun mu ? ayşenin kızı dayanamayıp evden kaçmış!Vah zavallım!Gencecik kız gitti bütün güzelliği...

Evet gitti bütün güzelliğim değmeyecek biri için.Kapanması mümkün olmayan derin yaralar açarak gitti hemde.Etrafımda onca insanla birlikte karıştım kalabalığa yönüm belli değil.Neresi olursa artık rüzgar beni nereye iterse.Nefes alıp verdiğimi hissetmiyorum artık.Boğazımda bir düğüm,ğöğüs kafesime kadar tıkandım.Anladım fazlayım ben bu şehre ve kendime..Ama bütün bedenim gebeydi ona.Yokluğunu hissettikçe sancılarım başlıyordu hiç bitmemek üzere...

Mars da 'YER' çekimi yoksa 'AŞK' çekimi de yoktur!

Hayattan tam elini ayağını yordamını çekmişken bir insan çıkar karşına..Belirli bir sıfatı yoktur o an.Sonra bir şeyler olur konuşmaya başlarsın farkında olmadan yakınlaşırsınız.Bütün olanların üstüne tuz biber anasını satıyım.Her boku unutuyorsun iki dakika da.Haaah tamam kurtarıcım diyorsun.O da sanki böyle zamanlarda insanların karşısına çıkmak için dünyaya gönderilmiş bir melek.Yoo hayır 'o' bir melek olamaz olsa olsa şeytan olur!Herşey bittikten sonra ana avrat , gelmişini geçmişini saygıyla öpersin.Sanki tek suçlu karşındakiymiş gibi.Kendinde de aramalısın suçu adam seni iki sözle tavlarken sende ağızının içine düşüp kanıyorsun bir çift güzel söze.Hiç mi duymadın kızım hayatında güzel söz?Soranlara ah be abi sen hiç mi aşık olmadın sankiyle başlayan sözlerini;bütün erkekler aynı hepsi 'şerefsiz'dir diye sonlandırırsın..Kapatırsın kendini odaya hayatında ilk defa başkalarından duyduğun müslüm babadan tut ferdi tayfura kadar dinlersin.Evet evet şaşırıp kalırsın ama bunu yaparsın ve rahatladığını hissedersin.Bir kaç gün sonra tekrar başlar aynı şeyler..Hayatın bozuk kronolojiden ibarettir.Kendini tekrarlar tekrarlar ve yine...Neden kızlar birine aşık olduklarında erkek başkasından yara almış bir şekilde amaçsızca yaşar ki? Karşılıklı işte sende yaralısın 'o' da farkında olmadan çekiyorsunuz birbirnizi..Öyle bir aranınız ki karşı koyulmaz.Kız başlarda imkansız diye başlar erkek aşık olduğunu sanar...Sonlarda kız aşık olur erkek bir de bakmış;abi ben naptım böyle ya bu kızda kim der gibi takılır.Karşı tarafın duygularıyla oynamak çok kolay aslında ve bu bir kızsa eğer..Biraz ilgi,biraz şefkat ve güzel söz..Bir kızın hayattan tüm beklentisi ömür boyu çok sevilmek başka ne ister ki?Son olarak erkek özüne döndüğü gibi arada ki samimiyet nefrete dönüşür.Canı yanmıştı bir kere o da can yakacaktı aklınca.Bir erkeğin canını yakmak severken piç gibi orta da bırakmak;üçüncü dünya savaşından asla galip çıkamayacağın anlamına gelir.Ve bu ilk aşkıysa eğer suç daha da ağır..Ben böylesine çok sevildiğimi bildiğim halde ayrılcam yok artık ,güneşin hiç doğmaması gibi birşey bu.Ya da mars da 'yer' çekiminin olmadığı gibi 'aşk' çekimininde olmaması  ve hiç sevilmiceğim anlamına gelmesi...Ben çok sevdim ama söyleyemedim işte bunu ona yapamadım..Kızım sen salaksın burda bül bül gibi şakırdıyorsun iş sevdiğini söylemeye gelince odun kesiliyorsun..Benim için ilk olan başkalarının 'ilk'iydi.Konuşmalarımzda özenle seçerdim her lafımı farklıydı benim için.En zor anımda çıktı karşıma..Başlarda imkansızlık aşka dönüştü benim için onun içinse aramız da birşey geçmedi aslında.Bir senedir en sancılı günlerim olsa gerek.Hayatımın en zor anları onunla gelen güneşli günlerimin yerini karanlık bulutlar aldı.Şuan eskı mesajlarına bakıp ağlıyorum.NERDEN BİLE BİLİRDİM BİR BOK HİSSETMEDİĞİNİ..

29 Aralık 2010

Evet sevgilim sen keşkeleri yaşıyorsun,ben ihtimalleri..
sanırım uzatmaları oynuyoruz artık
mühim değil boşver düşünme beni..
bana yaşattığın onca şeyden sonra yinede üzülmeni istemem!
beraber olsak ne değişir ki ?
varlığının verdiği acı yokluğunda çekilen acıya eş değer...

28 Aralık 2010

İLK AŞKIM İLK SEVDAM..


Hayatımda böyle bir şeyi ilk defa hissediyordum
İlk defa birinin gözlerinde eriyordum
İlk defa kalbim duracak gibi oluyordu
İlk defa böylesine karmaşık bir duygudan dolayı
Korku hissetmiyordum hücrelerimde
Güvenmiştim ilk defa sevmiştim
Evet sevgilim,hayatımda gönül kapımın kilidini kırmayı Beceren sendin ve kalbimin derinliklerindeki
Tahta oturmayı başaran yine sen
Öylesine bağlanmıştım ki sana
Sen çoşkun bir ırmak, ben küçük bir taş parçası...
Seninle birlikte coşuyor,
Seninle birlikte duruluyordu bu küçük taş...
İlk hüsran,ilk aşk acısı,ilk kalp yarası
İlk aşkı yaşatttın ama arkasından ilk hüsranı
Hediye etmeyi de unutmadın
İlk kez gülmemi sağladın ama
İlk gözyaşlarıda senin eserindi
İlk defa seninle olduğum için
Gurur duydum kendimle
Ama nefret ettim kendimle yine
Kültablalarına atılan küller kadar anlamsız mı geliyor yaşadıklarımız
sana
Yoksa yaşadıklarımız sigaranın zevk veren dumanı kadar özel ve tadına Doyulmaz mı senin için.
Cevabını bilemiyorum
Bende seni unutmak istiyorum
Ama keşke unutmak bunu dilemek kadar kolay olsaydı
Neylersin sevgilim;
Yudum yudum içmişim seni
Ve söküp atılamıyorsun öylesine bir sevda gibi...
 

AĞLAMA ÇOCUK!

Neden hep camlardan bakar durursun ?
yoksa o sokaklar sana yasak mı çocuk.
kim seni bu hale getiren ?
çıkıp deliler gibi koştursan o kaldırımlar da
vururlar mı seni.
küçük yaşta kim hapsetti bu demirlerin arkasına?
ne denir bilmem ki
gözleri ıslak çocuğa..
ağlama küçüğüm ağlama bak kimse duymuyor seni.!
yüzün ufacık parmakların ufacık
bak! dünya kocaman ne olur sus ağlama.
kimse işitmez seni..
yüzünde ki acıları örtmez ağlaman.
şimdi sen küçüksün büyüyünce unutursun dediler!

Susamam ki;seni kaybetmişim..
sen yoksun ya bomboş işte o sokaklar
ondandır ağlmam
pencereden bakıp gözlerim ıslak kaldırımları seyretmem.
dışarısı çok soğuk
içimi ısıtacak gözlerin yok..

ufacık ellerimi avuçlarının arasına alıp;
çok üşümüşsün sen diyip
öperek ısıtacak dudakların yok..

seninle karşılaştığımız zaman küçüktüm
beni bırakıp gittiğinde de..
yokluğunun verdiği yanlızlıkla ağladım sadece arkandan..
büyüyünce unutursun demişlerdi..
ben büyüdüm ama unutmadım hiç birşeyi
ağlamakta yetmiyor artık seni unutmama
kalbi mi söküp çıkarmam gerekiyor
anca o zaman unuturum!
aslında içimde o kadar güzelsin ki
asla kirletmicem 'o'nu seninle.!!

25 Aralık 2010

SADECE...

Sığındığım her limanda terk edildim.
Çıkarı için birbirlerini yiyen onca insanların arasında çıkmazlardayım
şimdi..
dudaklarımda ki ıslaklık gözlerimden süzülen yaşlardan olsa gerek.
payıma düşen ne varsa fazlasıyla aldım bu hayattan!
acıyı tattı tüm hücrelerim tek tanığım yine kendim.
sorulara cevap aramaktan bıkmışken,beynim soru işaretleriyle dolu.
aynada ki  bu çehre benim mi?
bu kaçıncı eziyet ettiğim gözyaşım
kaçıncı zorunlu nefes alışım
saçmaladığım kaçıncı anlrdan birini yaşıyorum..
kaçıncı ölmek isteyişim?
yine ağladım bu gece.
bir nedeni yok sadece
ölmek istedim...

23 Aralık 2010

Kulağım da ince buğulu sesin
belli belirsiz
bir şeyler anlatıyorsun bana
unuttun mu hayatım ?
ne çabuk..
seni sevmiyorum demiştin ya hani.
işte o zamandan beri duyamaz oldum hiç bir şeyi..
sen şimdi tekrar döndün bana
seni bile duyamıyorum..

İKİ KİŞİLİK

Yorgunum artık tekrar başa dönmekten
çok kez geçtim ayrılığın kıyısından..
her seferin de iki kişilik hayat yaşadım
iki kişilik ağladım.
aşkı tek başıma iki kişilik yaşadım
sen istedin ben kabul ettim.
şimdi gidiyorum ama ben değil sen istedin.
bu dünya da iki kişilik huzur istedim!
ve aşktan iki kişilik vazgeçtim..

22 Aralık 2010

Beynim dolu hiç olmadığım kadar yorgunum.Ağlamak istiyorum ama olmuyor...Hayatla bağlantım kalmadı bunu anladım.Gülmem için bir neden yok sanki.Sabahları yatağımda saatlerce dönüp durmak boş boş bakmak tavana.Dışardan birisi görse karadenizde gemilerini mi batırdın yine der.Ama bir şey düşünemez oldum.Beynim iflas etmiş.Zevk alamıyorum yaşadıklarımdan.Ölmek istediğim kaçıncı anlardan bir tanesi bilmiyorum.Bazen kimim nerden geldim nasıl var oldum gibi sorulara kadar gidiyorum o derece.Şizofren olduğuma inanmak üzereyim.Allah'a çok şükür hala sağlamım.Yine de mutlu olamıyorum.Her akşam onunla yatıp her sabah yataktan tek kalkmanın verdiği hüzün kadar başka bir acı olamaz bu hayatta.!.Her gün aynı.Benim şuan tarih sınavıma çalışmam gerekirken bunları yazıyorum.Çünkü ilgimi çekmiyorlar.Sabah kalkıp okula gittiğim de çalıştın mı merve dediklerinde hepsine s*ktir başımdan diyesim var ama arkadaş işte bızım sınıfın malllarına bir şey söylenmiyor zaten.Biraz duygu olsa anlıcaklar beni işte çaba yok.Odun gelmiş hepsi odun gidecek anasını satıyım.Öğrencilik yıllarımın en güzel zamanlarındayım.Aslında okulda da çok cool'um fılan haberim yok.Bizim okulun kızları da ayrı bir dert zaten özentiler.NCL dedikoduları diye site açmışlar okulda da ne haber var he.Okul okul değil ki arkadaş!Çömezlerin çocuk düşürmesinden tut bir de ifade verirken yanlışlıkla oldu hocam demesine kadar 21.yüz yılda onu bile yanlışlıkla yapmışlar.Ahhh öğrenci milleti.Tek derdi ben olan değilmişim ya.Aslında bütün kızları toplayıp........................................ ezberimde ki bütün küfürleri sayıp rezil edesim var okulda.Evet evet bunu yaparsam rahatlıcam.Yok yakıştıramıyorum bunları kendime.Böyle birisi değilim.Ben ben değilim başka bir kimlik taşıyorum.Ne de zormuş farklı olmak hiç alışık değilim böyle durumlara.Derin bir uykuya dalsam ve hiç uyanmasam.Belki o zaman unuturum 'o' nu...

18 Aralık 2010

KÜÇÜK

Korkma küçük..Ellerini açıp bakmaya korkuyorsun biliyorum..Aynaların karşısına geçip kendinle yüzleşmeye korkuyorsun biliyorum..Ağlamak isteyip de ağlayamadığını biliyorum..Hadi ağladın diyelim! nefesin kesilirde ölürsün diye korkuyorsun onu da biliyorum..Hani korkmazdın sen hiç birşeyden.?Aslında korkağın teki olduğunu da biliyorum..Çok hızlı bitti herşey degil mi?Mutluluğun en can alıcı noktada son buldu biliyorum..
Yağmurlu havalardan nefret ediyorsun biliyorum !Bir sevgili için çok fazla romantik.
Aşk şarkılarından nefret ediyorsun biliyorum !Senin gibi duygusal biri için çok ağır.
Sana göre filmler he mutlu bitmeli sonunda kazanan hep aşk olmalı.!Ama film başladıktan sonra güzel bitince of...
Küçük problemler aslında sana göre hiç bir zaman çözüme ulaşılmayacak kocaman bir dağ gibi biliyorum..
Başlayan her yeni şeyde sonunu getirememe'nin hüznünü yaşıyorsun.Her kaybettiğin de başka şeylerin arkasına saklanıp bahaneler üretiyorsun evet hepsini biliyorum..Beynin narkoz tadında uyuşuk..hemde bu sefer aşırı derece de.Beynin ve kalbin ters yönlü işliyor..Seni uyuşturanın hissettiklerin biliyorum.İstediklerinin imkansız olduğunu biliyorum.!
Korkma aç ellerini küçük..Ölesiye ağla şimdi...

16 Aralık 2010

Birbirlerine zıt iki kutuplarız aslında
seninle ben.
sen dünya ya kafa tutan venüs
bense sana direnen güneş.
aslında sen ;denizlere akan zehirli kan gibisin
yavaş yavaş karışmakta hüclerime yokluğun
oysa çok uzaktık birbirimize
yada cesetlerimizi aynı mezara gömecek kadar yakın
seninle sigaranın dumanı gibiydik.
içimize çektikçe bitirdik birbirimizi..


sen katranlarınla zehirledin beni.
ve şimdi gidiyorsun öyle mi?
beni bırakıp gidiyorsun
bu şehri terkediyorsun..
buz kesilen  bedenime birde giderken
kendine iyi bak seni seviyorum diyorsun.
 o zaman neden gidiyorsun be adam ?
benim kitabımda yok öyle bırakıp gitmek derken
bunumu kastetmiştin ?
erkek adam öylece bırakıp gitmez demiştin.
o zaman sende erkekliğin 'e' si yok.!!!

bak ağlıyor,okyanuslar,denizler,yedi kıta
belki de geri dönmeyeceksin
ama ben hep avutucam kendimi.
beni sonsuza kadar unutacaksın...
bütün denizler taştı.
tanıyamıyorum bu kenti.!
nasıl bir savaştır bu?
neyin savaşı ?
bana zarardan başka birşey vermiyorsun.
sana direnen güneş varya.
işte o pes etti.
gücü kalmadı artık.
bütün dünya ya yetecek kadar ışığı da yok.
karanlık perdesi çöktü çoktan.

zamanlaman o kadar güzel ki sevgilim.
kusursuz bir katil gibisin.
ifademi aldılar az önce
üzgünüm hemde çok...
seni ele verdim
beni öldürenin sen olduğunu söyledim.

bütün renklerim soldu sonunda
siyahta kar etmiyor matemime...

bak! hatırlıyormusn burayı?
izin vermemiştin bu sokağa girmeme.
senin yaşın tutmaz bu sokağa girmene demiştin.
neden diye sorduğumda
küçük sen ne anlarsın aşktan diye söylenmiştin kendi kendine.
aşkın yaşı varmıdır dedim.
sustun...
öylece baktın yüzüme
 o an anladım bittiğini.
işte bu yüzden yaşın tutmaz küçük sen bir bebek kadar masumsun
eğer bu sokaktan geçseydik seninle taşıyamayacağın yükler binecekti omzuna
sen kaldıramazsın ihanetleri,yalanları bu yüzden sen hep benim küçüğüm kalacaksın
biliyorum ki şimdi anlamaya çalışıyorsun ne demek istediğimi
keşke başka bir zamanda başka bir yerde tanısaymışım seni
unutmadan seni çok seviyorum küçüğüm
kendine iyi bak olur mu?
beni merak etme...
ben hergün senin başkalarıyla mutlu olduğun düşüncesiyle bir köşede kahrolurken
sen beni unut..
şimdi hoşçakal sevgilim...
Kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum sana
bakma sen yüzümde ki saflığa
senide aldatır sonra gözlerim
bana bağlanmanı istemem açıkçası..
neden bilmiyorum ama çok farklısın sen ..
bak!
aslında ben neyse boşver..
kötü yollardan geliyorum demiştim ve şimdi gidiyorum.
hoşçakal...

13 Aralık 2010

İnsan neden hep aşk acısı çeker ki?
Neden herkeste bir mutsuzluk var?
Bu dünyaya acı çekmeyimi geldik yani arkadaş.Neden haytta  mutlu edecek çok şey varken sen gidipte mutsuz olmayı tercih ediyorsun.Aslında kimse yaşamanın amacını bilmiyor!Yeni çağın kızlarında da bir gerçek aşk arayışı..Her aradığında bulunan bir şeyse eğer bende istiyorum.Mutlu olmak benimde hakkım değilmi.?Ama mutluluğu yanlış yolda arıyoruz.Aşkla kimse mutlu olamaz..İnsan ilk önce ailesini sevmeli,sonra hergün sabah yatağından sağlam kalktığı için,sevdikleriyle beraber olduğu için,hergün onlarca sokakta  yatan,vebalı hastalıklarla uğraşan insanlardan biri olmadığı için mutlu olmayı öğrenmeli..Aşk nedir ki?Bu devir de aşk mı kalmış?Aldatmacadan başka birşey değildir...Mutluluk aşkla olsaydı dünyada kimse acı çekmezdi.Geçenler de bir yerde okumuştum.Çocuğun biri sevgilisinden ayrıldğı için intihar etmiş.Başka bir yerde okuduğum habere göre;kız erkek arkadaşına onu sevmediğini ve ayrılmak istedeğini söylemiş.Çocuk aşık tabi kabul etmemiş.Kızın onu sevmediğini anlayınca daha fazla bu acıyla yaşayamayacağını anlamıs ve ilk önce sevgilisini sonra kendisini vurmuş..Evet aşkın hala mutluluk oldğuna mı inanıyorsunuz?Koca bir yanıltmacadan  ibarettir..Eğer çok güzel bir ilişkin varsa bu yazıyı okuyup hadı canım diyorsanız bekleyin ve görün..İlk önce küçük kavgalarla başlar herşey.Sonra tekrar tekrar yaşanır.Ne mi olur?Siz biliyorsunuz  sonucu..Bende acı çekiyorum.Bundan önce çok mutluydum.Bulutların üstünde uçuyordum ama fazla sürmedi.Yani her güzel şeyin bir sonu vardır elbet..'Aşk' maskesini takmış sizi her an bir yerlerde bekliyor olacaktır.Eğer bu oyuna dahil olmak istiyorsanız sizde takın maskenizi..Kimse tanımasın sizi.Nede olsa bir oyun bitmeden diğer oyun başlamış oluyor.!Geç kalan yine siz olmayın en arkalardan oyunun tadı çıkmaz sonra..


Sen hayatıma girmeden önce 
bambaşkaydı dünyam
hiç olmadığı kadar mutluydum
farkında olmadan...
evet yanlızdım senden önce ama 
bir o kadar da huzurluydum.
senden önce ağlamak nedir bilmezdim.
gamzelerim vardı.
kimseyi umursamazdım.!
gözlerim sebepsizce ışık saçardı etrafıma..
ve ben senden önce severdim yaşamayı
ta ki sen hayatıma girip beni bana uturmadan önce..