30 Aralık 2010

Hapsoldum bu şehre...

Resim yazısı ekle

Valizimi alıp içine işime yaramayan ne varsa alıp gitmek istiyorum buralardan.Nereye gittiğimin hiç bir önemi olmadan,anlamsız bakışlar arasında kaybolmadan,kimse kimsenin umrunda olmadığı,aşk kelimesinden çok uzak,iliklerime kadar üşüyüp yanımda keşke o olsaydı diye söyleneceğimi düşünmeden gitmek..Başkaları ne düşünür düşüncesiyle hapsoldum bu şehre.Kaçıp da kurtaramadım elimi eteğimi.Kapana sıkışmış fare gibi sesim çıkmadan öylece sustum.

Yaptığım doğru veya yanlış kimin umrunda?Kimene benim yaptığım yanlışlardan bu güne kadar yaptıklarımı görüp beni uyarmayan insanlar neden bir yerlere kaçtığım zaman iki dakika da nasihat girl olur ki?Kimsenin uyarılarına ihiyacım yok sadece yanlış zamanda söylenen nasihatlardan bıktım.Tıpkı sabah kalkıp tüm işini ışık hızı yapıp saatini hiç şaşmayan öğlen on iki kahvesini bahane ederek koca karıların bir araya gelip mahalle dedikodularını yapmasına benziyor..İşin aslı anlatılanlar gerçek ama abartmak söz konusu ben o kadar yanlış yaptım göz göre göre sustular.Şimdi kaçıncamı aaaaa duydun mu duydun mu ? ayşenin kızı dayanamayıp evden kaçmış!Vah zavallım!Gencecik kız gitti bütün güzelliği...

Evet gitti bütün güzelliğim değmeyecek biri için.Kapanması mümkün olmayan derin yaralar açarak gitti hemde.Etrafımda onca insanla birlikte karıştım kalabalığa yönüm belli değil.Neresi olursa artık rüzgar beni nereye iterse.Nefes alıp verdiğimi hissetmiyorum artık.Boğazımda bir düğüm,ğöğüs kafesime kadar tıkandım.Anladım fazlayım ben bu şehre ve kendime..Ama bütün bedenim gebeydi ona.Yokluğunu hissettikçe sancılarım başlıyordu hiç bitmemek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder