17 Eylül 2011



Seni unutmak mumun ömrü kadardı.Kim bilir kaç mum eridi gözlerimin önünde ama hiç biri yetmedi seni unutturmaya.Hani damlara merdiven koyup çıkardık birbirimize kenetlenerek...Sensizlik şimdi uçurum.Dokunmakla mı yaşanırdı aşklar ? Ellerine dokunmayalı kaç asır geçmişti halbuki ama ben hala aşığım sana.

Hani yeniden severdi inasan.Denemedim zannetme.Seni unutmak için sarıldım başkasının kollarına ,ama üzülme fazla durmadım kimsede.Şimdi ne desem inanırsın ? Bu geceki son mumla mühürledim kalbimi bir daha hiç açmamak üzere.




'' Hayaline mektup atıyorum sadece'' '' sen ol '' tekrar edilemeycek kadar zararlısın ;ben buradaki ateşi sendeki buz için yaktım'' ama anlıyorum ki sen ateşimizi çoktan söndürmüşsün..

11 Eylül 2011

Seni sevmek



Seni sevmek sana kavaltı hazırlamaktı.Hazırladığım sofraya seninle iştahla oturup seni seyrederken doymak
gibiydi.Sana çocukca inanmaktı.Seni sevmek herşeyi yeniden keşfetmek gibiydi tıpkı yeniden doğmak gibi.Her dinlediğin şarkıyı kendime yorumlamak gibiydi hep benim için paylaştığını düşünerek sana daha da çok bağlanmaktı seni sevmek.

Seni sevmek temmuzun sıcaklığına aldırmadan üşümek gibiydi.Hep bekledim gelirsin belki kollarının arasına alırsında beni ısıtırsın diye.Oysa ki seni sevmek sonu olmayan yoluculuğa bilet kesmek gibiydi.Sonucu her ne olursa olsun bile bile intihar etmekti.

Bu koca şehirde kimsesizlik bir başınalık seni sevmek.Sokaklarda her yürüyeni sana benzetmekti.Seni sevmek içkinin her halini tatmaktı.En acısıda kimseye veremedim yüreğimi senden sonra.Ne zaman baksalar içime, yüreğimin kırık aynasında seni gördüler hep sonra sesizce çekip gittiler. Fark etmedim bile gittiklerini...Seni sevmek böyle birseydi işte kendimi aldatmaktı.


Sonra sen gittin...
Seni yasak bir aşk gibi hep gözlerde uzak sevdim,dort duvar arasında karanlıkta bir başıma yaşamak oldu seni sevmek.Bana söyediğin güzel sözleri başkalarından duymak oldu seni sevmek.O ellerinin bir yabancının saçlarında gezindiğini, aniden aşkla sarılıp bir başka yüzü öpücüklere boğduğunu, sabahları uykunda bir başka kadına "gitme" diye sayıkladığını düşünmek oldu, seni sevmek..


Seni sevmek bana aşkla bağlananları seninle aldatmaktı.Kıskançlık nöbetlerine girip sana belli etmeden kendi kendimi sınamak gibiydi kendi aşkımla delirmek oldu seni sevmek.Seni sevmek zamansız oldu tedavisi olmayan bir hastalık gibi seni içimde öyle büyütmüşüm ki bilinç altımdaki sana tapmışım resmen.Şizofren olmaktı seni sevmek...

Seni sevmek içten içe ölmek gibiydi.Gelen her mesajın senden olduğunu düşenerek açmaktı.Sesini ilk duyduğumda iliklerime kadar buz kesmesiydi bedenimin seni sevmek.Çektirdiğin onca acıya rağmen unutamamaktı seni sevmek.Dönmeyeceğini bile bile inatla beklemekti..

Ayrı şehirlerde iki bedeniz şimdi onca kalabalık içinde,siması belli olmayan uyruklar arasında kaybolduk.Ne sen çok yakınsın bana nede ben uzak...



5 Eylül 2011

Bu sefer farklı olan bir şey var
Bende biliyormusun ?
Sana kal demiyorum
Sana git diyorum
Biran önce gitmeni istiyorum benden.

Ben bu haldeyken seni mutlu edemem sana yetemem..
Şimdi Git..

Öyle bir git ki ne dönebileceğini düşünmeliyim
Ne de senden kalanlarla yaşamaya çalışmalıyım.
Öyle bir git ki benden...

Ne Adın.
Ne Kokun.
Nede Yokluğun kalsın bende .

Öyle bir git ki benden...
Almalısn bende ki tüm seni.
Bırakmamalısın geriye bir yürek daha ..
İki yüreği birden
Taşıyamam..

Öyle bir gitmelisin ki benden..
Seni hatırlatan hiç bir sey kalmamalı .
Yanlız bir tek şey istiyorum senden
Yokluğunda senin için büyüttüğüm tüm nefretim benimle kalsın...


Ey koca İstanbul sevdigimle aramızda saat farkının olması bile senden nefret etmeme gerekçe peki 365 gün onu görememek nedir bilir misin? nereden bileceksin...
                                                                                                   

        Yoksun şimdi..Gittin mi gerçekten?
   Bak halime.
                 Gözlerim yaşlarla dolu
Susmam mı gerek sence..
Yoksa gözlerimdeki yaş tükenip bitene kadar ağlamam mı?
Ağlama derdin ya bana..
Ama en çok sen ağlattın.
Hani gidişler varya sessizce habersizce.
Kırılan kişi sen olduğun halde kendisiymiş gibi
Suskun gidişler.
Sende öyle gittin.
Kırılan bendim...
Arkasını dönüp gidense sen.
Durduramadım şu zamanı.
Hep bekledim gelmeyecek olanı
gelemeyecek günleri..
Ruhum kendi sürgününde ve gözlerim şahitlik etmiyor.
Kalbim canımın katili yolunda.
Hep kendini suçluyor...
Saklambaç oynuyorum gelmeyecek günlerle...
Ebe benim..
Tuttum nefesimi sayıyorum on'a kadar içimden.
Neye yarar sobeleyemdim bir türlü köşe bucak saklanan günlerimi.
Biliyormusun ?
Ben eski ben değilmişim
Kimse sorsam değişmişsin diyorlar..
Gülen gözlerimin yerini simsiyah bulutlar sarmış..
Ama bilmiyorlar gözlerimle neşemin değilde..
Yüreğimin ağladığını BİLMİYORLAR..