21 Ağustos 2011

On iki.

Biz seninle ayrılığı tarif etmek için birlikte olduk belkıde..Ben en güzel satırlara dökmek için sevmişim seni.Mutluluk satrlarına fazla gelmişsin,sana göre değilmiş o satırlar.Hadi sevgili git kalbimden,aklımdan,bedenimden,düş düşerimden tutana ask olsun...Ben senden bir damla sevgi ıstemiştim  bana sunduğun akdenizi değıl..Hep sorardım başkalarına insanın içi agırır mı hiç diye ağrıyormuş meğer hemde en acılısından ! Yarınlar yeni bir gün demek ,güneşin doğması yine sensizlik ,gözlerimi  açmam yine seni unutmam .gülmem sana ihanet etmem ağlamamsa senı sevindırmem demek biliyorum.Ama yine de açıyorum gözlerimi gülüp ağlıyorum  bana seni hatırlatan herşeye inat.Senin olduğun yerlerde hep erken iniyorum otobusten ilk sokaktan sola dönüyorum karşılasmamak için.Halbu ki seninle ilk tanıştığımız zamanda bir durak önce inmiştim yine mi erken davranmışım acaba?Kim bilir seninle karşılaşmamız için içimden bir ses inmemi söylemişti ...Saate her baktığımda sensizlik nasılda ilerliyor acımasızca.Güne hazırlık yaparken tüm insanlar bütün gece ben hep on ikide takılıp kaldım.Bu yüzden kim sorarsa saat onbir diyorum onikinin varlığını umarsamazca.Şimdilerde daha iyi anlıyorum hayat mertebesinde her insanın kalbinde derin boşluklar var.Ve ancak başkalarıyla doldurmaya çalışıyor boşluklarını buna sebep olanla değil.Ben senin açtığın boşluğu kimseyle kapatmadım hala açık inan..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder